Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ydı. Baharın enfes güzelliğinin eşliğinde caddeler, sokaklar, okulların bulunduğu bölgeler cıvıl cıvıldı. AVM'lerde çocuklarla ilişkin eğlenceler vardı ve çocuk sesleri şenlendiriyordu. Onlara özgü eğlenceli oyunlar, müzik gösterileri gibi değişik aktiviteler düzenlenmişti.
Şahsen benim anlam veremediğim ve asla çocuğuma yaptırmayı düşünemediğim, eğlence adındaki sağlıksız uygulamalara ne denmeli?
Yüz boyama uygulamaları bunlardan sadece birisidir. Yetkililerin, sağlıkçıların önlem alması gerektiği bu duruma aileler ve hele hele anneler ne diyorlardı? Benim gördüklerim hiç de duyarlılığı yansıtmıyordu. Gittiğim bir AVM'de çocuklar yüzlerini boyatabilmek için sırada bekliyordu. Yanlarında da ebeveynleri vardı.
Ne ilginçtir çocukların birçoğu yüzlerini boyatmak isterken bir tanesi boyatmak istemiyordu. Annesi olarak tahmin ettiğim kişi ise çocuğu bu duruma motive etmeye çalışıyordu. Hatta şöyle diyordu:
''Bak yüzünü boyatırsan, sana (eliyle gösteriyor) bu bileziklerden verecekler."
Döndüm baktım ve çok şaşırdım. Anne çocuğu yanlışa zorlarken, kendisine çok mu gerekli demek geldi içimden.
E tabi durur muyum? Hemen aklıma daha önce okuduğum bir haber geldi. Teknolojinin nimetlerinden faydalanıp, araştırdım buldum. Belki de buradan okumayanlar tekrar bilgi almış olurlar. Ve bu haberi eklamek istedim.
15 Ağustos 2011, Habertürk Gazetesi
Tüm bunların yanın da güzel şeyler de vardı. Örneğin Uçurtama Şenliği...
kimyasal olan hiç birşeye güvenmiyorum.. oyun hamuru ve parmak boyalarınada... geçenlerde anaokulu rehber öğretmeni olan bi tanıdığım parmak boyalarının içerine okullardaki tariflere göre evimizde duvarları boyadığımız boyaları kattıklarını söylediler nasıl yani dedim elimizde bakanlığın onayladığı tarif bu dedi. ve ben düşündüm anneler biliyor mu acaba diye..
YanıtlaSilİlginç, bunu dillendirmek lazım. Çocuklarımız için...
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum size...Neyse ki bizimkiler de sevmiyorlar yüz boyatmayı.
YanıtlaSil